İngilizce-Türkçe

Item	Means
compound growth rate	bileşik büyüme oranı
compound interest	bileşik faiz
compound ratio	bileşik rasyo
compound tariff	bileşik tarife
compulsory dissolution	zorunlu fesih
compulsory insurance	zorunlu sigorta
concessionaire	imtiyaz sahibi
conclude a contract	sözleşme akdetmek, bir sözleşme yapmak
concurrent cause	müşterek sebep
conditional	şarta bağlı
conditional goods	şartlı mallar
conditional offer	şartlı teklif
conditional order	şartlı sipariş
conditional purchase	şartlı alım
conditional sale	koşullu satış, kayıtlı satış
conditions of sale	satış şartları
confidential information	gizli bilgi
Confirming Bank	Teyit eden banka
confiscate	zapt etmek, müsadere etmek, el koymak
confiscate contraband goods	mesadere edilen kaçak mallar