İngilizce-Türkçe

Item	Means
slump	iş durgunluğu
small change	bozuk para, bozukluk
small inverstor	küçük yatırımcı
small investor	küçük yatırımcı
smuggling	kaçakçılık
social security	sosyal güvenlik
social security organization	sosyal sigortalar kurumu (ssk)
social security tax	sosyal sigorta vergisi
soft currency	zayıf para
soft landing	yumuşak iniş
soft loan	düşük faizli kredi
soft spot	bir kimsenin zayıf tarafı
sole distributor	tek dağıtıcı
sole distributor rights	tek dağıtıcı hakları
solution of financial troubles	mali güçlüklerin giderilmesi
solvency	borç ödeme gücü
solvency margin	yükümlülük karşılama yeterliliği
sort code	tasnif kodu
sound financial position	sağlam mali durum
sovereign debt	ülke borcu